ŞAHİKALIK İÇİMDE VAR Avrupa Yakası'nın hem Şahşka'sı hem de Dilber Hala'sı Binnur Kaya, 'Ben de zaman zaman salon kadını çizgimden çıkıyorum, başka türlü olur mu?' diyor.
Binnur Kaya ile Günyadın bir röportaj gerçekleştirdi.
-
Avrupa Yakası'nda oynamanız, Şahika rolü hayatınızın dönüm noktası mı? - Ben öyle görmüyorum. Çünkü bir şey dönmedi, bir şey olmadı ki!
-
Facebook'ta, internette fan club'lar kuruluyor, herkes tüm hafta boyunca sizi konuşuyor, acayip fenomen olmuş durumdasınız. Daha ne değişsin? - Ne bileyim, sevildi belki, çok şükür ama öyle hislerim yok...
-
Gerçekten mi? - Vallahi yok! Bir de dönüm noktası çok büyük bir cümle. Yani hayat için çok büyük bir cümle. Bunlar çok gelip geçici şeyler; söylediğiniz durum şu an için geçerli. Böyle bir yakıştırmayı, hayatımın tamamını etkileyecek bir durum için kullanabilirim en fazla. Çok çok uzun sürecek ve olumlu veya olumsuz hayatımı etkileyecek bir şeyde kullanabilirim. Bu durum şimdi böyle!
-
Peki halinize hayret ediyor musunuz? - Tabii, böyle hayretlerim oluyor. Hiç böyle bir şey beklemiyordum ama bunun bir iş olduğunu hiçbir zaman unutmuyorum. Şunu biliyorum ki şimdi böyle, yarını bilmiyorum. O yüzden bunu coşkuyla yaşayamıyorum.
-
Yani 'ben neymişim' duygusuna kapılmıyorsunuz hiç? - Öyle bir şey nasıl olabilir ya? Ayrıca ben bunları çok kolay yapmıyorum. Kolay yapıyor olsam, böyle taşkınlıklar yaşayabilirim ama zor oluyor, çıkıp takır takır oynamıyorum ki... Gerçekten canımın derdinde oluyorum ben.
-
Bu kadar kaba saba, bu kadar itici, bu kadar korkunç birini neden sevdik peki; cevabınız var mı buna? - Onu ben de bilmiyorum ama bence herkesin içinde var bunlar!
-
Ece Temelkuran yazmıştı; "Hepimizin içinde çirkin, ağzının kenarından yağ akan, televizyon izlerken ayaklarıyla oynayan kadınlar var. Ama çirkin olmaya hakkımız yok! İçimizdeki çirkinliği ötekileştirmek için de Şahika'nın daha fazla çirkinleşmesine ihtiyaç var" diyordu. Böyle mi sizce de? - Hatırladım, içimden 'çok teşekkür ederim, çok teşekkür ederim' diyerek okumuştum. Ben de öyle düşünüyorum; hepimizin içinde bastırdığı, göstermek istemediği, çirkin, gerçek taraflarımızı gösteren biri Şahika.
-
En merak ettiğim de şu: Bu, utangaç kadın nasıl canavarlaşıyor böyle kamera karşısında? - Benim de içimde var demek ki...
-
Şahikalık mı? -
mı, muhakkak var. Lahmacunla ilgili çoğu anılar gerçektir mesela! (gülüyor). Ben de Şahika gibi birdenbire patlayabilirim...
-
'Oha, çüş' der misiniz? - Yok demem. Ama Nil Burak'ın şarkısını yıllarca, hele arkadaşlarım bende kaldığında, sabahları assolist gibi söylerdim